ODESTEK.COM Blog Sayfa 7

Joseph ve Etienne Montgolfier Kardeşler insanlığa katkısı Kısaca

1

Joseph ve Etienne Montgolfier Kardeşlerin insanlığa katkısı Kısaca. Dünyaya geldiklerinde birlikte harika bir buluşa imza atacaklarının ve yüzyıllar boyunca isimlerinin anılacağından ikisinin de haberi yoktu. İki kardeş olarak dünyaya gelen Joseph Montgolfier ve Etienne Montgolfier günümüzde Montgolfier Kardeşler olarak bilinmektedir. Peki bu kadar önemli neyi buldular, gelin birlikte bu iki kişiyi daha yakından inceleyelim.

Ülke: Fransa
Yıl: 1740-1810 ve 1745-1799 yıllarında dünyaya geldiler.
İcat: Sıcak hava balonu – 1782

montgolfier kardeşler kimdir, neyi buldu

Bu iki kardeş bir yangında gördükleri sıcak dumanın ve havanın yükseldiğini görmesi üzerine sıcak havayı bir alanda hapsettikleri zaman yükselebileceğini düşündü. İlk etapta ikisi de oldukça kararsız ve karamsar olsa da bu düşüncenin üzerine gitmekten geri kalmadı.

Montgolfier kardeşler yapacakları bu icat ile yüzyılları etkileyeceklerinin farkında değillerdi. Uzun süre bir balon yapımı için çalıştılar, ilk önce balonu kumaş kullanarak yaptılar, bu balonun içinde sıcak hava dolduğu zaman balon yükseliyordu. Bunun üzerine daha yoğun bir çalışmaya giriştiler.

1782 de yaptıkları bu buluşun ardından, 1783 yılında daha büyük bir 11 metre çapı olan balon yaptılar. Bu balonun içini sıcak hava ile doldurmak için sama ve yün yakarak içine sıcak hava dolmasını sağladılar, böylece tam tamına 1800 metre yüksekliğe çıkabildiler. Bu da insanlık için çok önemli bir icat olarak kabul edildi.

Günümüzde Kapadokya’da yer alan balonların uçmasını sağlayan, kandillerin havalanmasını sağlayan temel buluş 1782 yılında Montgolfier kardeşlerin yaptıkları bu önemli icattır.

montgolfier kardeşler neyi buldu

Konya ile ilgili Şiir, Türkü, Destan-Efsane

1

Konya ülkemizin merkezinde bulunan bir şehir olarak coğrafi açıdan önem arz etmektedir. Konya düz ovaları ve toprakları ile kurak bir iklime sahiptir. Yazları sıcak ve kurak bir iklim hakim olurken, kış aylarında da yine aynı şekilde aşırı kuru soğuklar yaşanmaktadır. Bu yüzden Konya topraklarında temel tarım ürünlerinin dışında tarım çeşitliliği pek gelişmemiştir.

Konya ile ilgili olarak tarihte pek çok desten, türlü, şiir yer almaktadır. Biz de bu yazımızda Konya ile ilgili Desten, Türkü, Şiir örneklerini sizlerle paylaşmak bir araya toplamak istedik.

Konya İle İlgili Şiirler

Ah Konya
Sen kartalın yuvası
Ovaların en hası
Çalma aydın havası
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Tahılın ambarı sen
Bunu bilirler zaten
Üzerler seni bazen
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Merkezi hoşgörünün
Hep sevdaya bürünün
Gel, gel senin ürünün
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Mesnevi sende doğdu
Cehaleti o boğdu
Kini nefreti koğdu
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Selçuklunun başkenti
Evliyaların kenti
Kucakladın Taşkent’i
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Hadim, Bozkır, Beyşehir
Ilgın, Yunak, Akşehir
Ereğli, Seydişehir
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Karatay, Karapınar
Tuzlukcu, Halkapınar
Meram yeşillik sunar
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Cihanbeyli’yle, Kulu
Sarayönü, Selçuklu
Derebucak çukurlu
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Akören, Emirgazi
Mümbit bizim arazi
Çeltik de sever sizi
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Ahırlı, Yalıhüyük
Güneysınır la, Hüyük
Çumra şekerde büyük
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Başak Altınekin’le
Kadınhanı, Derbentle
Doğanhisar’ı ekle
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Mevlana, Hadimi’yle
Konevi, Tebrizliyle
Masmavi tüneliyle
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya

Ahmet ARSLAN söyleye
Hacı Veyis Zadeye
Rabbim rahmet eyleye
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya-Ahmet Arslan Hadimi

Benim yarim bezden kilim
Dokur Konya`da Konya`da
Bülbül olmuş dertli dilim 
Şakır Konya`da Konya`da

Kardeşim kendinden geçmiş
Nur çeşmesinden su içmiş
Hasret kitabını açmış
Okur Konya`da Konya`da

Gurbet ekmek ben katığım
Nişansız düşmüş tetiğim
Yazılmış nüfus kütüğüm
Şükür Konya`da Konya`da

Mevlana`nın sezmediği
Mantıkları çözmediği
Kitapların yazmadığı
Fikir Konya`da Konya`da

Ayrılıktan yemiş tekme
Yakma gurbet onu yakma
Burda gezdiğine bakma 
Bekir Konya`da Konya`da-Bekir Sıtkı Erdoğan

Konya ile ilgili Destenlar-Efsaneler

Üç dervişe hasta olan efendileri ‘Sizin kısmetiniz burada kesildi, Konya’ya gidin’ demesi üzerine Horasan’ı bırakıp Konya’ya göç ederler. Kale kapısına vardıklarında önlerine yüzü peçeli derviş kılıklı bir adam çıkar ve’ Gelin der sizin yeriniz Mevlana Dergahıdır’ oraya yerleşeceksiniz’. Yol gösteren derviş peçesini kaldırır. Birde ne görsünler, hasta olan kendi mürşitleri değil mi? Mehmet Mahmut ve Ahmet adlarında bu üç derviş ölünde Mevlana’ya yakın yere gömüldüler. Mezarlığa Fatih Sultan Mehmet zamanında üçler adı verildi.

Şems’in Kuyusu Efsanesi

Konyalı iki hacı Kâbe’yi ziyarete giderler. Su alırken tası zemzem kuyusuna düşürürler, fakat çıkaramazlar. Konya’ya geldiklerinde aynı tası Şems’in türbedarının elinde görürler. Nereden aldın bu tası? Diye sorduklarında türbedar, Şems’in kuyusundan aldığını söyler.

Deve Taşı Efsanesi (Seydişehir)

Seyyid Harun küpe dağının eteklerinde şehri kurarken bir haber ulaşır. Ilgın – Kadınhanı arasındaki Mahmuthisar köyündeki tekke de müridleri ile oturan Didiği Sultan adlı bir ermiş şeyh, ayıya gem vurarak binmiş, müridleri ile birlikte Seyyid’in ziyaretine gelmektedir. Haberi alan Seyyid’in Harun, müridlerini toplar, oradaki kocaman bir kayaya “Deve ol” der, deve şekline giren kayaya binerek Didiği Sultanı karşılar. Keramet ehli iki pir, Seydişehir’in girişinde buluşurlar. Didiği Sultan bindiği ayıdan iner, onu dağa sürer. Seyyid Harun’da bindiği taş deveyi çöktürür, oda iner, böylece helalleşip görüşürler. Seyyid Harun’un bindiği taş deve, çöktüğü yerde olduğu gibi kalır. Yüzyıllar boyunca, deveye benzeyen bu kaya parçası, halk tarafından ziyaret edilerek efsanesi anlatılır. Devetaşı olarak bilinen kaya bu gün Alüminyum tesisleri lojmanları arasında kalmıştır.

Konya İle İlgili Türküler

Aslan Mustafam
Hey hey kenardan geçeyim aman aman
Yol sizin olsun gel gel aman (2)
Ağılar içeyim aman aman
Bal sizin olsun bir danem aman
Amanın gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Bozkır dedikleri büyük kasaba (2)
Sevilen güzeller gelmez hesaba
Amanım gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Derenin başına yayılır kazlar.
Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar
Amanım gel gel aslan Mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Havalar bulutlu mustafam karmı yağacak
Sol gözüm seyriyor mustafam baskınmı olacak
Amanım gel gel aslan mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Bir gün deliysem beş gün iyiyim
Amanın gel gel aslan mustafam gel
Haydi gel gel garip başlı yarim vay

Saffet Efendi
Heeyheeeeey
Atı olan haydi el atına binermi vay vay
Yiğit olan aman ikrarında dönermi vay
Ah aman aman Saffed efendi beni buralardan
Algit efendi aman suçlarımı affet efendi
Toprak tencerede bakla pişer mi de
ben yandım aman
Kız olan kızlarında karnı şişermi vay vay
Ah aman aman şişmanım aman şişman sevdimde
Pişmanım aman karakollar düşmanım aman
Toprak tencerede bulgur kaynar mı da
ben yandım aman
Gelinlen kaynana haydi bir arada oynarmı vay vay
Ah aman aman saffet efendi beni buralardan
Al git efendi aman suçlarımı affet efendi
Karakuşun havadadır oyunu da ben yandım aman
Değme şahinlere, vermez payını vay
vay ah aman aman
Şişmanım aman şişmanda sevdim pişmanım aman
Karakollar düşmanım aman aman aman kızlar kızlar
Sürmeli kızlar göğsü çapraz düğmeli kızlar hani nerde
Gelecek gelmeyen kızlar


Enginli Yüksekli Kayalarımız
Enginli yüksekli kayalarımız aman aman
Caminan yoğruldu mayalarımız(2)
Doğurmaz olsaydı analarımız aman aman
Ölmeyince vermem seni ellere
Söylesem adını düşünürler dillere
Yarinin bıyığı burmadır burma aman aman
Bir telli irbışım bir teli sırma (2)
Asker karısıysan karşımda durma aman aman
Ördeğim gölünüze yüzmeye geldi
Şahinim çölünüze geçmeye geldi
Çarşıdan aldımda el kadar astar
Nerde güzel görsem kocası asker (2)
Asker karıların kocasın ister aman aman
Ölmeyince vermem seni ellere
Söylesem adını düşürürler dillere
Gümüş cezve idim kaynadım coştum
Kendi yağımlan kavruldum piştim
Muhanet elinden gurbete düştüm
Gayri dayanacak özün kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı
Budadım bağları yemedim üzüm
Pekmezi kaynatın gelirim güzün
Mektuba yazacak kalmadı sözüm
Mektubun dizine kakillerin yüzüne
Ne dedimde küstün nazlım benim sözüme

Nasrettin Hocanın hayatı kısaca

1

Hepimiz Nasrettin hocanın fıkraları ile büyüdük ve hayaller kurduk. Birbirinden güzel ve insana farklı hayaller kurduran bu özel fıkralar hepimizin hayatında büyük bir yer tutmaktadır.

Sizler de mutlaka Nasrettin hoca kişiliğini ve hayatı konusunda merak içine girmişsinizdir. Nasrettin hoca Anadolu Selçukluları döneminde Akşehir bölgesinde yaşayan bir efsane kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Nasrettin hocanın hayatı ve kişiliği bununla da sınırlı değildir, yaşadığı dönemde de pek çok farklı efsanevi olaylarla anılmıştır.

Doğum tarihi: 1208, Nasreddin hoca, Sivrihisar
Ölüm tarihi ve yeri: 1284, Akşehir

Doğum yeri Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyü olan Nasrettin Hoca, ilk eğitimini imam olan babasından almıştır. Köyde tarım ürünlerinin zarar görmesi ile ilçe merkezi olan Sivrihisar’a taşınmışlardır. Burada medrese eğitimi alan Nasrettin hoca İslam hukuku konusunda ileri derecede eğitim aldı. Aynı zamanda Farsça öğrendi.

Babası vefat ettikten sonra bir süre köyde imamlık yapmış olan Nasrettin Hoca, ardından Sivrihisar ve Konya medreselerine yerleşmiş ve Akşehir’de yaşamını yitirmiştir.

Nasrettin hoca bir gün evde otururken kapısı çalar, eve gelen komşusudur. Komşusu Nasrettin hocanın eşeğini ödünç istemek için gelmiştir, kapıyı açan hocayla ayak üstü sohbet ettikten sonra şu sözleri sarf eder;

Komşu:Hocam tarlada biraz işlerimiz var da eğer senin eşeğin işi yoksa bana ödünç verebilir misin? Der; Ancak hocanın eşeği vermeye gönlü yoktur ve şu cümleleri sarf eder,
Hoca: Eşek evde yok, der ve tam bu sırada eşeğin; Aiiiii-Aiiiii sesi gelir.
Komşu; Hoca ayıp değil mi eşek evde yok diyorsun ancak eşeğin sesi geliyor,
Hoca: Yahu bana mı inanıyorsun eşeğe mi? der.

Sözleşmeli er maaşları 2019

0

Türk Silahlı kuvvetleri bünyesinde personel açığını temin etmek üzere yıl içinde farklı dönemlerde sözleşmeli er alımı yapmaktadır.

Sözleşmeli erler uzman erbaşların astıdır. Sözleşmeli er olmak için en temel şartların başında 25 yaşını geçmemiş olmak gerekmektedir. En az ilköğretim mezunu olma şartı arayan sözleşmeli er kadrosu Türk Silahlı kuvvetleri içinde özel görevlerde konumlandırılır.

Adayların başvuru süreçleri evrak kayıt, fiziki değerlendirme, fiziki yeterlilik, mülakat süreci, sağlık değerlendirmesi ve güvenlik araştırması olarak devam eder.

En çok merak edilen konuların başında sözleşmeli er kadroları ne kadar maaş aldığı konusudur.

Kara Kuvvetleri Sözleşmeli Er Maaşları 2019

İlk sözleşme yılı için 2254 ile 4003 Türk Lirası arasında olmaktadır.
İkinci sözleşme yılında 2322 ile 4076 Türk Lirası arasında olmaktadır.
Üçüncü sözleşme yılında 2389 ile 4149 Türk Lirası arasında olmaktadır.
Dördüncü sözleşme yılında 2457 ile 4222 Türk Lirası arasında olmaktadır.

Hava Kuvvetleri Sözleşmeli Er Maaşları 2019

Sözleşmeli er maaşları 4000 TL ortalamasında olurken, adayın görev yerinin doğuda bir yere çıkması ile birlikte özel görevler dahilinde maaşının 8000 TL ye kadar çıktığı görülmektedir.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan ilanlar doğrultusunda yıl içinde hava kuvvetleri komutanlığı sözleşmeli er alımı, hava kuvvetleri komutanlığı sözleşmeli er alımı ve deniz kuvvetleri komutanlığı sözleşmeli er alımı yapılabilmektedir.

Deniz Kuvvetleri Sözleşmeli Er Maaşları 2019

İlk yılı için 2554 ile 4503 Türk Lirası
İkinci yıl için 2622 ile 4576 Türk Lirası
Üçüncü yıl için 2689 ile 4649 Türk Lirası
Dördüncü yıl için 2757 ile 4722 Türk Lirası
Beşinci yıl için 2824 ile 4895 Türk Lirası
Altıncı yıl için 2992 ile 4968 Türk Lirası
Yedinci yıl için 3060 ile 5141 Türk Lirası

Fosil Yakıtların Kullanımını Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

0

Fosil Yakıtların Kullanımını Azaltmak İçin Önerilerinizi Yazınız. Fosil yakıtlar yandığında çevreye zarar veren ve geri dönüşümü mümkün olmayan yakıt türleridir. Bunlara örnek olarak; odun, petrol, kömür, doğalgaz gibi yakıtlar örnek olarak verilebilir.

Fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve bunun yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması gerekmektedir. Fosil yakıtlar günümüzde en çok kullanılan enerji kaynaklarıdır. Enerji açığa çıkarmak için en çok tercih edilen, petrol, kömür, odun ve doğal gaz gibi çevre kirliliği yaratan bu yakıtlar havayı kirletmekte ve ciddi çevre problemlerinin başlangıcını oluşturmaktadır.

Fosil Yakıtların Kullanımı Nasıl Azalır?

Çevreye zararlı olan bu kaynakların kullanımının azaltılması için güneş enerji sistemlerinin, rüzgar enerjisinin ve elektrikli araçların yaygınlaşması gerekmektedir. İşte o zaman çevre kirliliği ortadan kalkacaktır.

Yazının bulunmasıyla hangi kazanımlar elde edilmiştir​

0

Yazının icadı ile birlikte insanlar artık geleceğe bir takım bilgiler bırakabilir hale gelmiştir. Yazı sayesinde geçmiş kültürlere, uygarlıklara ve insanların geçmişteki yaşam şekillerine ilişkin bilgiler edinebilmekteyiz. Tüm bunlar doğrultusunda ortaya tarih bilimi çıkmaktadır. Yani Tarih aslında geçmişte yaşanan olayları günümüz şartlarında değerlendirme ve yorumlama sürecidir.

İlk yazıyı kim buldu? Yazının bulunması ile birlikte artık insanlar günlük yaşamlarını kolay şekilde not edebilir hale gelmişlerdir. Tabi bu ilk etapta farklı taşlara ve duvarlara resmederek başlamıştır. Ardından hızlı bir şekilde değişmiş ve dönüşmüştür. Günümüzde ise kitap halini alarak gelecek nesillere çok iyi veriler ve kaynaklar oluşturulmaktadır. Böylece yazının bulunması aslında insanların yaşamlarını büyük ölçüde kolaylaştırmış, ticaretleri hızlandırmış, geçmişte yaşayan insanların kültürel özelliklerini, yaşamlarını gelecek nesillere taşıma fırsatı sunmuştur.

Yazının icadı tarihin başlangıcı anlamına gelmektedir. Tarihin başlaması yazının bulunması ve insanların duvarlara ve taşlara bir şeyler resmetmeye başlaması ile mümkün olmuştur. Böylece geçmişte yaşamış olan insanların hayatlarına ilişkin bilgiler elde edebilir hale gelmiş durumdayız.

İnsanlar yasalar önünde eşit olmaz ise neler olabilir

0

Adalet kavramı Herkes için geçerlidir. insanlar yasalar karşısında eşit olarak yargılanması ve hiçbir şekilde kayırma gibi durumlar söz konusu olmaması gerekir.

Hukuk devletinden söz edeceksek, bir numaralı kural tüm insanların dil, din, ırk, düşünce, mezhep, ekonomik güç durumları farklı olsa bile kanun ve yasalar önünde eşit olmaları gerekmektedir.

Demokrasilerin en temel unsurlarından birisi olan herkese eşit söz hakkı verme faktörü insanları eşit şekilde yargılanmasının da önünü açmaktadır.

Eşitlik Olmazsa Ne Olur?

İnsanların kanunlar önünde eşit olmamaları durumunda adam kayırma ortaya çıkar. Zengin insanlar lehine hiçbir zaman olumsuz kararlar verilmez, sürekli ezilen kitle fakir ve yoksul olan kesim olur. Bunun yanı sıra insanların yasalar karşısında eşit olmaması karşısında hukuk devletinden söz edilemez, hukuk kavramının olmadığı yerde her türlü felaket, kötülük, yoksulluk, acı, kan ortaya çıkar. Bu yüzden demokrasinin sunduğu eşitlik ve söz hakkı hukuk devletlerinde herkese eşit şekilde uygulanır.

Tüm bunların sonucunda, insanların yasalar eşit olduğunu söylemek mümkündür. İnsanların toplumdaki statülerine bakılmaksızın, ortada bir suç varsa akademisyen de aynı cezayı alırken sıradan bir vatandaş da aynı cezayı alabilmektedir. Bu da hukuk devletinin en temel koşullarından birisdiri.

Milli ve toplumsal kimliğin oluşmasında ana etken nedir?

0

Toplumları toplum ve millet yapan temel bir takım değerler vardır. Bunlar; Dil, gelenek görenekler, adetler, bayrak, tarih gibi unsurlar milletlerin geçmişlerinden beslenerek geleceğe dair toplum bilincini oluşturmalarında etkilidir. Bu yüzden tarihi öğrenmenin ve tarih bilincine sahip olmanın önemi özellikle gençler için oldukça fazladır. “Geçmişini bilmeyen kişi geleceğe umutla bakamaz” sözü de buradan gelmektedir. Geçmişine ilişkin bilgisi olmayan kişiler milli kimliğinin biçimlenmesini sağlayamayacaktır, bun da toplumu derinden yaralayan unsurlar arasında yer alır.

Milli duyguların ve toplumsal olarak kimliğin ortaya çıkmasında toplumların ortak değerlerde buluştukları tüm faktörler yer alır. Ortak bir dil, bayrak, adetler, töre ve diğer unsurlar toplumları toplum yapan ve millet bilincini geliştiren unsurlar arasındadır. Nasıl ki Kayseri’de, Ağrı’Da, Trabzon’da, Muğla’da, Adana’da, İstanbul’da öğrenciler İstiklal Marşımızı okurken farklı duyguları aynı anda hissedebiliyorsa işte bu bizim toplum bilincimize sahip olduğumuzu göstermektedir.

Bu bağlamda sonuç olarak Tarih bilimi temel olarak toplum bilincinin ortaya çıkmasında en büyük öneme sahip olan faktör diyebiliriz. Tarih sayesinde toplumlar geçmişlerini öğrenerek toplum bilincinin biçimlenmesini sağlar. Böylece ortaya milli kimliğe sahip, toplumsal bütünleşme sürecini tamamlamış bireyler çıkar.

Kamu Gözetim Kurumu Nedir?Görevleri? Uzman Yardımcısı Maaşları

0

Kamu gözetim kurumu olarak bilinen kurumun öncelikle ne işe yaptığından ve görevinin tam olarak ne olduğundan bahsedelim.

Kamu Gözetim Kurumu Nedir? Görevi

Kamu Gözetim Kurumu temel olarak hedeflerine baktığımızda; yatırımcıları ve kamu yararını korumak amacıyla ülkede yüksek kalitede ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız denetim ortamı oluşturmak için gerekli olan adımları atmak, faaliyetleri yürütmek ve bu doğrultuda hizmet oluşmasına olanak sağlamak gibi hedefleri vardır.

Kamu Gözetimi Kurumu Ne Zaman Kuruldu?

2000’li yılların başında, başta ABD olmak üzere muhasebe ve denetim alanında yaşanan sorunlar ve büyük şirketlerin beklenmedik iflasları, yatırımcıların finansal raporlama ve bağımsız denetime olan güvenini önemli şekilde sarstı.

Ülkeler yatırımcıyı korumak ve finansal raporlama ve bağımsız denetime olan güveni tekrar sağlamak için daha sıkı tedbirler almak durumunda kaldı.

Daha önce meslek örgütlerinin etkisi altında olan bağımsız denetim alanı yeniden düzenlendi. Bu alanın gözetimine ilişkin kamu otoriteleri kuruldu ve kamu gözetimi sistemi oluşturuldu. AB’de üye ülkeler için bu durumu zorunlu hale getirmiştir.

Bu gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda, ülkemizde de 2011 yılı sonrasında yüksek kalitede ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız denetim ortamı oluşturma vizyonuyla idari olarak özerk ve meslekten bağımsız bir otorite olan kamu gözetimi kurumu kurularak finansal raporlama, bağımsız denetim ve kamu gözetimi konusunda bütüncül bir yapı oluşturuldu.

Kamu Gözetimi Kurumu Uzman Yardımcısı Maaşları

Personelin genel olarak medeni durumu göz önüne alındığında ortalama olarak alacağı maaş miktarının 6000 TL’nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Kişinin evli olup olmaması, çocuklarının olması ya da olmaması gibi faktörler maaşta etkili olmaktadır.

Şuan Kaçıncı Yüzyıldayız?

0

Pek çok kişi 2019 yılının kaçıncı yüzyılda yer aldığını merak etmektedir. Genel kültür sorusu olan bu soru gerek sınavlarda gerekse mülakatlarda ve pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır. Mülakat ile personel alımının yoğun olarak yaşandığı günümüzde genel kültür soruları oldukça önem arz etmektedir. Çünkü mülakatların hemen hemen hepsinde mutlaka bir genel kültür sorusu adaya yöneltilmektedir. Bizler de bu yazımızda şuan kaçıncı yüzyıldayız? Sorusunun cevabını bulmak istedik.

2019 Kaçıncı Yüzyıl?

Öncelikle Yüzyıl kavramı nedir biraz temel bilgiler üzerinden başlayalım. YY diye de okunan açılımı yüzyıl olan kavramdır. Her bir 100 yıla verilen isimdir. Diğer bir adı ise Asır‘dır. 0-100 arası bir yüz yıl anlamına gelir.

Yüzyıl hesaplaması yaparken miladi takvimin başlangıcı temel alınır. Yani miladi takvimin başlangıcı sıfır olarak hesapladığımızda; 2019 yılı 21. Yüzyıl içinde yer almaktadır.

1999 yılının bitimi ve 2000 yılına girişimiz ile birlikte artık 20. YY dönemi kapanmış ve 21. YY dönemi başlamış olmaktadır.

25’er yıllık dönemlere ise çeyrek yüzyıl adı verilir. Bir YY dört ayrı döneme bölünür ve ona göre isimlendirilir.

Miladi takvimde başlangıç yılı “0” dır.

Buna göre;

1.YY = 1 Ocak 0 tarihinde başlar, 31 Aralık 99 tarihinde sona erer.
2.YY = 1 Ocak 100 tarihinde başlar, 31 Aralık 199 tarihinde sona erer.
0- 25 yıl = Çeyrek YY’dır.
0-50 yıl = Yarım YY ve ilk yarıdır.

ankara escort

fındıkzade escort büyükçekmece escort türbanlı escort avcılar escort esenyurt escort silivri escort