Konya ülkemizin merkezinde bulunan bir şehir olarak coğrafi açıdan önem arz etmektedir. Konya düz ovaları ve toprakları ile kurak bir iklime sahiptir. Yazları sıcak ve kurak bir iklim hakim olurken, kış aylarında da yine aynı şekilde aşırı kuru soğuklar yaşanmaktadır. Bu yüzden Konya topraklarında temel tarım ürünlerinin dışında tarım çeşitliliği pek gelişmemiştir.
Konya ile ilgili olarak tarihte pek çok desten, türlü, şiir yer almaktadır. Biz de bu yazımızda Konya ile ilgili Desten, Türkü, Şiir örneklerini sizlerle paylaşmak bir araya toplamak istedik.
Konya İle İlgili Şiirler
Ah Konya
Sen kartalın yuvası
Ovaların en hası
Çalma aydın havası
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Tahılın ambarı sen
Bunu bilirler zaten
Üzerler seni bazen 
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Merkezi hoşgörünün
Hep sevdaya bürünün
Gel, gel senin ürünün
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Mesnevi sende doğdu
Cehaleti o boğdu
Kini nefreti koğdu
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Selçuklunun başkenti
Evliyaların kenti
Kucakladın Taşkent’i
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Hadim, Bozkır, Beyşehir
Ilgın, Yunak, Akşehir
Ereğli, Seydişehir
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Karatay, Karapınar
Tuzlukcu, Halkapınar
Meram yeşillik sunar
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Cihanbeyli’yle, Kulu
Sarayönü, Selçuklu
Derebucak çukurlu
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Akören, Emirgazi
Mümbit bizim arazi
Çeltik de sever sizi
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Ahırlı, Yalıhüyük
Güneysınır la, Hüyük
Çumra şekerde büyük    
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Başak Altınekin’le
Kadınhanı, Derbentle
Doğanhisar’ı ekle
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Mevlana, Hadimi’yle
Konevi, Tebrizliyle
Masmavi tüneliyle
Konya Konya ah Konya
Sensiz olamaz dünya
Ahmet ARSLAN söyleye
 Hacı Veyis Zadeye
 Rabbim rahmet eyleye
 Konya Konya ah Konya
 Sensiz olamaz dünya-Ahmet Arslan Hadimi
Benim yarim bezden kilim
Dokur Konya`da Konya`da
Bülbül olmuş dertli dilim 
Şakır Konya`da Konya`da
Kardeşim kendinden geçmiş
Nur çeşmesinden su içmiş
Hasret kitabını açmış
Okur Konya`da Konya`da
Gurbet ekmek ben katığım
Nişansız düşmüş tetiğim
Yazılmış nüfus kütüğüm
Şükür Konya`da Konya`da
Mevlana`nın sezmediği
Mantıkları çözmediği
Kitapların yazmadığı
Fikir Konya`da Konya`da
Ayrılıktan yemiş tekme
Yakma gurbet onu yakma
Burda gezdiğine bakma 
Bekir Konya`da Konya`da-Bekir Sıtkı Erdoğan
Konya ile ilgili Destenlar-Efsaneler
Üç dervişe hasta olan efendileri ‘Sizin kısmetiniz burada kesildi, Konya’ya gidin’ demesi üzerine Horasan’ı bırakıp Konya’ya göç ederler. Kale kapısına vardıklarında önlerine yüzü peçeli derviş kılıklı bir adam çıkar ve’ Gelin der sizin yeriniz Mevlana Dergahıdır’ oraya yerleşeceksiniz’. Yol gösteren derviş peçesini kaldırır. Birde ne görsünler, hasta olan kendi mürşitleri değil mi? Mehmet Mahmut ve Ahmet adlarında bu üç derviş ölünde Mevlana’ya yakın yere gömüldüler. Mezarlığa Fatih Sultan Mehmet zamanında üçler adı verildi.
Şems’in Kuyusu Efsanesi
Konyalı iki hacı Kâbe’yi ziyarete giderler. Su alırken tası zemzem kuyusuna düşürürler, fakat çıkaramazlar. Konya’ya geldiklerinde aynı tası Şems’in türbedarının elinde görürler. Nereden aldın bu tası? Diye sorduklarında türbedar, Şems’in kuyusundan aldığını söyler.
Deve Taşı Efsanesi (Seydişehir)
Seyyid Harun küpe dağının eteklerinde şehri kurarken bir haber ulaşır. Ilgın – Kadınhanı arasındaki Mahmuthisar köyündeki tekke de müridleri ile oturan Didiği Sultan adlı bir ermiş şeyh, ayıya gem vurarak binmiş, müridleri ile birlikte Seyyid’in ziyaretine gelmektedir. Haberi alan Seyyid’in Harun, müridlerini toplar, oradaki kocaman bir kayaya “Deve ol” der, deve şekline giren kayaya binerek Didiği Sultanı karşılar. Keramet ehli iki pir, Seydişehir’in girişinde buluşurlar. Didiği Sultan bindiği ayıdan iner, onu dağa sürer. Seyyid Harun’da bindiği taş deveyi çöktürür, oda iner, böylece helalleşip görüşürler. Seyyid Harun’un bindiği taş deve, çöktüğü yerde olduğu gibi kalır. Yüzyıllar boyunca, deveye benzeyen bu kaya parçası, halk tarafından ziyaret edilerek efsanesi anlatılır. Devetaşı olarak bilinen kaya bu gün Alüminyum tesisleri lojmanları arasında kalmıştır.
Konya İle İlgili Türküler
Aslan Mustafam 
Hey hey kenardan geçeyim aman aman 
 Yol sizin olsun gel gel aman (2) 
 Ağılar içeyim aman aman 
 Bal sizin olsun bir danem aman 
 Amanın gel gel aslan Mustafam gel 
 Haydi gel gel garip başlı yarim vay 
 Bozkır dedikleri büyük kasaba (2) 
 Sevilen güzeller gelmez hesaba 
 Amanım gel gel aslan Mustafam gel 
 Haydi gel gel garip başlı yarim vay 
 Derenin başına yayılır kazlar. 
 Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar 
 Amanım gel gel aslan Mustafam gel 
 Haydi gel gel garip başlı yarim vay 
 Havalar bulutlu mustafam karmı yağacak 
 Sol gözüm seyriyor mustafam baskınmı olacak 
 Amanım gel gel aslan mustafam gel 
 Haydi gel gel garip başlı yarim vay 
 Bir gün deliysem beş gün iyiyim 
 Amanın gel gel aslan mustafam gel 
 Haydi gel gel garip başlı yarim vay
Saffet Efendi 
Heeyheeeeey 
 Atı olan haydi el atına binermi vay vay 
 Yiğit olan aman ikrarında dönermi vay 
 Ah aman aman Saffed efendi beni buralardan 
 Algit efendi aman suçlarımı affet efendi 
 Toprak tencerede bakla pişer mi de 
 ben yandım aman 
 Kız olan kızlarında karnı şişermi vay vay 
 Ah aman aman şişmanım aman şişman sevdimde 
 Pişmanım aman karakollar düşmanım aman 
 Toprak tencerede bulgur kaynar mı da 
 ben yandım aman 
 Gelinlen kaynana haydi bir arada oynarmı vay vay 
 Ah aman aman saffet efendi beni buralardan 
 Al git efendi aman suçlarımı affet efendi 
 Karakuşun havadadır oyunu da ben yandım aman 
 Değme şahinlere, vermez payını vay 
 vay ah aman aman 
 Şişmanım aman şişmanda sevdim pişmanım aman 
 Karakollar düşmanım aman aman aman kızlar kızlar 
 Sürmeli kızlar göğsü çapraz düğmeli kızlar hani nerde 
 Gelecek gelmeyen kızlar
Enginli Yüksekli Kayalarımız
Enginli yüksekli kayalarımız aman aman 
 Caminan yoğruldu mayalarımız(2) 
 Doğurmaz olsaydı analarımız aman aman 
 Ölmeyince vermem seni ellere 
 Söylesem adını düşünürler dillere 
 Yarinin bıyığı burmadır burma aman aman 
 Bir telli irbışım bir teli sırma (2) 
 Asker karısıysan karşımda durma aman aman 
 Ördeğim gölünüze yüzmeye geldi 
 Şahinim çölünüze geçmeye geldi 
 Çarşıdan aldımda el kadar astar 
 Nerde güzel görsem kocası asker (2) 
 Asker karıların kocasın ister aman aman 
 Ölmeyince vermem seni ellere 
 Söylesem adını düşürürler dillere 
 Gümüş cezve idim kaynadım coştum 
 Kendi yağımlan kavruldum piştim 
 Muhanet elinden gurbete düştüm 
 Gayri dayanacak özün kalmadı 
 Mektuba yazacak sözüm kalmadı 
 Budadım bağları yemedim üzüm 
 Pekmezi kaynatın gelirim güzün 
 Mektuba yazacak kalmadı sözüm 
 Mektubun dizine kakillerin yüzüne 
 Ne dedimde küstün nazlım benim sözüme
		
				



TEŞEKKKÜRLER ÖDEVİM İÇİN KULLANDIM