İphone Alabilmek için Böbreğini Satan Çinli Öğrenci

1

İphone İçin Böbreğini Sattı

Çin’de yaşanan bu dramatik olay aslında bir sosyoloji konusu olduğu kadar kapitalizmin birey üzerindeki etkisini gözler önüne seren bir durum. Çin’de bir okulda meydana gelen olayda öğrenci iPhone alabilmek için ihtiyacı olan parayı böbreğini satarak denkleştirmeye çalışıyor. Bu süreçte merdiven altı şeklinde hizmet veren bir işletme ile anlaşıp böbreğini almasını istiyor. Ameliyatı yapan yer öğrencinin diğer böbreğini enfeksiyon kapmasına sebep olup bu durum genç öğrencinin adeta yaşamını esir altına alıyor.

Ameliyatı yapan yer öğrencinin diğer böbreğinin enfeksiyon kapmasına sebep oldu. Bu durum genç öğrencinin adeta yaşamını esir aldı, bir ömür diyaliz makinesine bağımlı yaşamasına sebep oldu.

Bu durum özellikle haber olarak yazmak ve sizlere aktarmak istedim. Günümüzde büyük markaların daha fazla satış yapabilmek adına gerçekleştirmiş oldukları PR Çalışmasının birey üzerinde nasıl bir etkiye dönüştüğünü bu durum bize anlatıyor.

Yaşanan bu dramatik olayın sonucunda genç bir ömür boyu diyaliz makinesine bağlı yaşamak zorunda kaldı. Kapitalizmin bir sonucu olarak karşımıza çıkan bu olay basit bir olay gibi görünse de okullarda farklı derslere konu olacağı aşikar.

Marka Algısı Eşittir Değer Algısı

Toplumda ve pek çok yerde markalı ürün kullanan kişilerin değerli ve önemli olduğu ,markasız ve daha düşük markalı ürünlerin kullananlar ise daha değersiz insan olduğu gibi bir inanış söz konusu. Marka algısı eşittir değerli olmak ya da olmamak gibi bir absürt durum mevcut. Bu durumu ne kadar “absürt” gibi basite indirgemiş olsam da toplum içinde toplumun kaymak tabakası diye tabir edilen kişilerin elinde sürekli markalı ürünlerin olması, yine markalı araçların olması sonucunda marka bizim yaşamımızı vampir gibi emen bir unsur olduğu aşikar.

Kaliteli ürünü tercih etmeyelim almayalım derdinde elbete ki değilim, fakat sırf toplum içindeki statüsünü daha iyi konuma taşımak ve insanlar tarafından değer görmek için İphone alan pek çok kişi tanıyorum. Sadece elmayı göstermek için telefonu ters koyan pek çok asgari ücrete çalışan kişi biliyorum. Yine asgari ücrete çalışarak kendi maaşının 2,3 katı kadar telefona taksitle giren adamlar biliyorum. Bu yüzden toplumda yaşanan bu markaya göre değer verme, markanın oluşturduğu değerli ya da değersiz hissini kırmak ürünün faydalı ya da faydasız anlamında değerlendirmek ve ihtiyaçlar dahilinde bir takım ürünleri satın almak gerektiğine inananlardanım.

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here